sosyolojinin öncüleri

SOSYOLOJİNİN ÖNCÜLERİ

Saint Simon:
Toplum sürekli bir dönüşüm içindedir. Sosyolojinin temel görevi, toplumu hareket ve dönüşüm halinde incelemektir.
Toplum düzeni, o toplumun sahip olduğu ekonomik yapı ile belirlenir.
Gelecekteki düzenin nasıl olacağını ortaya koymaya çalışmıştır. Gelecekteki topluma “Sınai Devlet” adını vermiştir.
Toplumun tüm kuvvetlerinin sanayide (tüm ekonomik faaliyetler) odaklanacağını düşünmüştür. Gelecekteki toplumun rehberliğini bilim adamlarına ve sanayicilere vermiştir.
Auguste Comte (1798-1857)
İlk defa sosyoloji terimini kullanarak, sosyolojiyi toplumu inceleyen bilim dalı olarak tanımladı. Sosyolojinin fizik, kimya, biyoloji gibi pozitif yöntemleri uygulaması gerektiğini öne sürmüştür.
Sosyolojiyi ikiye ayırır:
1. Sosyal statik:
Toplumsal düzeni, istikrarlı ilişkileri ve sosyal yapıyı belirtir. Aile gibi toplumsal kurumları inceler.
2. Sosyal dinamik
Toplumdaki değişmeyi ifade eder, toplumdaki ilerlemeleri belirtir. İnsanlığın sürekli değişimi incelenir.
Toplumlar 3 aşamadan geçer:
1) Teolojik aşama
2) Metafizik ya da soyut aşama
3) Pozitif ya da bilimsel aşama
Teolojik aşama:
İnsan düşüncesi her şeyi üstün yetenekli kişilerin (din adamlarının), tanrıların işi olarak açıklar. Olayların nedenleri doğaüstü varlıklarda görülür.
Metafizik aşama:
Bu dönemde doğa gibi soyut güçlere yönelik inanç ön plandadır. Tanrıların yanında şeytan, melekler, cinler gibi kavramlar ortaya çıkar.
Pozitif aşama:
İnsanın amacı yasalar bulmak, olaylar arasındaki ilişkileri açıklamaktır. Bilimsellik ön plandadır.
Birinci aşama, insan zekasının zorunlu hareket noktasıdır. İkinci aşama bir ara devredir. Üçüncü aşama ise zekanın kesin ve değişmez halidir.
Comte’un Sosyolojiye Katkıları:
Sosyolojinin isim babasıdır.Sosyolojinin konu ve yönteminin özgüllüğünü belirtmiştir.Yapı ve süreç olarak insan sisteminin doğasını vurgulamıştır.Toplumsal gerçeğin diğer doğa olaylarından çok daha karmaşık bir bütün olduğunu ileri sürmüştür.
Karl Marx (1818-1883)
Alman düşünürüdür.
Çatışma modelinin yaratıcılarındandır.
Endüstri devriminin başlangıcında işçilerin ve köylülerin durumlarını incelemiştir.
Toplumun güç ve kuvvet ile bir arada tutulacağını önerir.  Marx’ın görüşüne göre ekonomik güce sahip olanlar toplumda her şeyi yönlendirirler. Güç, toplum içinde eşitsiz ve adaletsiz bir dağıtıma sahiptir. Gücü elinde bulunduranlar ve bulundurmayanlar arasında çatışma çıktığını söyler. Ekonomik güce sahip olmayanlar bu güce kavuşmak için, sahip olanlar ise gücü kaptırmamak için birbirleriyle çatışacaktır.
Karl Marx toplumun düzenli olmadığını savunur. Toplumun kuralları gücü elinde bulunduranlar tarafından konur. Toplumun devamlılığı üretime bağlıdır.
Toplumu ikiye ayırır:
Alt yapıÜst yapı
Alt yapı: Üretim araçları ve üretim ilişkileri anlamına gelen alt yapıekonomik temeldir.
Üst yapı: Din, sanat, bilim ve ahlak gibi kurumlardan oluşur.
Marx’ın Sınıf Kuramı:
Marx’a göre iki sosyal sınıf vardır.
1) Üretim araçlarını elinde bulunduran burjuva sınıfı
2) Emeğini satarak veya kiralayarak geçinen proleterya (işçi sınıfı)
Gelişen sanayileşme ile birlikte işçi sınıfının güçleneceğini önermiştir. Kapitalist toplumda, çalışanlar gittikçe yoksullaşacak, yaşam koşulları bozulacak, işçi sınıfı sayıca artacak ve ara sınıflar ortadan kalkacaktır.

Modern Sosyolojinin Kurucuları
Emile Durkheim
Herbert Spencer
Max Weber
Emile Durkheim (1858-1917)
Bireylerin toplumu ve toplumsal birliği nasıl oluşturduklarını açıklamaya çalışmıştır.
Toplumsal birliği dayanışma olgusuna dayandırmıştır.
İki tür dayanışma tanımlar:
1) Mekanik dayanışma
2) Organik dayanışma

Sonraki
« Prev Post
Önceki
Next Post »
Yorumlarınız İçin Teşekkür Ederiz.

lys,ygs,fizik,matematik,türkçe,kimya,tarih,coğrafya,kpss,pdf,slayt,dersnotlari,notdefterimde,